ÖN İNCELEME PLÀN VE PROGRAMININ HAZIRLANMASI
Soruşturmacı (muhakkik), görev yazısındaki olay ve ilgili evrakı yukarıda açıkladığımız şekilde bir değerlendirmeye tabi tutup; olayın 4483 Sayılı Kanun hükümlerine göre soruşturma mevzu edilebileceğine karar verdikten sonra, soruşturma çalışmasının plân ve programını hazırlamalıdır.
Bu plân ve programın hazırlanmasındaki amaç, soruşturmanın eksiksiz, mevzuata uygun ve kısa süre içinde yapılmasını sağlamaktır. Böylece, 4483 sayılı Kanunun 7. maddesindeki (30 + 15) günlük karar verme süresinin aşılmaması yönünden de gereği büyük ölçüde yapılmış olacaktır.
Soruşturma plan ve programı, çoğu kez suç veya suçların mahiyeti ve kapsamına ve soruşturmanın akışına göre değişebilmektedir. Bununla beraber soruşturmayı gereğince kısa sürede ve bir bütünlük içerisinde yürütmek için, önce bir ana planın, da sonra da buna dayalı ve değişme ihtimali daha yüksek detaylı planların yapılması uygun olacaktır.
Hazırlanacak ön inceleme plân ve parogramında aşağıdaki hususlara yer verilmelidir.
1- Soruşturma sırasında dinlenecek muhbir, müşteki, tanık ve zanlılara ait ifade tutanaklarının ve konu ile ilgili tüm yazıların yazılması için “zabıt kâtibi” seçilmesi;
Danıştay Birinci Dairesi; 16.02.1993 tarih E.No:1993/29 K.No: 1993/26 ve 01.11.1995 tarih E.No:1995/195 K.No:1995/220 sayılı kararlarında Memurin Muhakematı Kanunu hükümlerine göre yapılan soruşturmada tanık ve zanlı ifadelerinin alınması sırasında yeminli zabit kâtibi bulundurulmasının zorunlu olmadığı yolunda hüküm tesis etmiştir. Bu kararın, 4483 sayılı Kanun uygulamasında da geçerli olacağını gözden uzak tutmamak gerekir.
Hatta, sanığa suçu hakkında önceden açıklamada bulunmak ve muayyen bir süre vermek suretiyle ifadesinin yazılı olarak alınabileceği hususu da yukarıdaki kararlarla benimsenmiştir.
Buna göre muhakkik; zanlı ve tanık ifadelerini sözlü olarak alıp bizzat tutanağa geçirebilecek, yeminli zabıt kâtibi marifetiyle aynı işi yapabilecek ve hatta sanığı sözlü olarak sorgulamanın yanısıra, suçu hakkında önceden açıklamada bulunmak ve muayyen bir süre tanımak suretiyle gıyapta ifade de alabilecektir.
2- Gerek sanığın ifadesinin alınması gerekse tanığın dinlenmesi sözlü olarak yapılıp bir zabıt kâtibi vasıtasıyla tutanak düzenlenecekse, bu takdirde zabıt kâtibi olarak görevlendirilecek kişiye, usulüne uygun olarak yemin verdirilerek, bu durumun tutanakla tespit edilmesi;
3- Muhbir veya müştekinin çağrılarak dinlenmesi;
4- Muhbir veya müştekinin yukarıdaki çağrıya uyarak gelmesi halinde;
a) İhbar veya şikâyet dilekçesinin kendisine okunması,
b) Dilekçenin kendisi tarafından yazıldığının kabulü ve imzanın teyidi halinde durumun dilekçe üzerine şerh verilmesi veya tutanağa geçirilmesi.
5- Muhbir veya müştekinin çağrıya uymaması veya ihbar ve şikâyetlerin gerçek dışı isim, imza ve adresle yapılmış olduğunun anlaşılması halinde;
a) Ortada sabit bir suç yoksa, yukarıdaki durumu tevsik eden tutanağın görev merciine düzenlenecek rapor ile iadesi gerekir.
b) Suç sabitse, soruşturmaya devam edilmelidir.
6- Olayın gereğine göre hareket edilerek;
a) Mevcut dosya, belge ve kayıtların incelenmesi,
b) Diğer dairelerdeki dosya, belge ve kayıtların incelenmesi için ilgili yerlere yazı yazılması,
c) Mahkemelerde bulunan dosyaların incelenmesi için mahalli Cumhuriyet savcılığına yazı yazılması,
d) Ön inceleme yapanların, ön inceleme sırasında resmi veya özel idare ve kuruluşlardan gerekli gördükleri her türlü belgenin onaylı örneklerini veya bunların herhangi bir yolsuzluğun kanıtları olmaları durumunda asıllarını alma yetkileri mevcut olduğundan, gerekli belge teminine çalışılması,
Mahkemelerden istenecek bilgi ve evrak, Cumhuriyet savcılıklarından; askeri makamlardan alınmasında zorunluluk duyulan bilgi ve belgeler o yerin en üst komutanlığından; diğer Bakanlıkların ilgili dairelerinden istenilmesi gereken bilgi ve evrak ise, bu dairelerin amir ve müdürlerinden, valilik ve kaymakamlıklardan istenmelidir.
e) Noterde bulunan ve aslı alınacak veya sureti çıkarılacak belgelerin alınması için yazı yazılması,
f) Gerektiğinde, posta idaresinde telgraf asıllarının incelenmesi; merkeze gönderilmiş telgraf asıl ve kopyalarının istenmesi için Posta İşletmeleri Genel Müdürlüğüne yazı yazılması,
c) Diğer kuruluşlar nezdinde yapılacak işlemlerin belirlenmesi.
7- Tanıkların çağrılması için davetiye, celpname düzenlenip; bunların tebliği için ilgili mülki amirliğe yazı yazılması (davet telefonla da yapılabilir);
8- Tanığın davete icabeti halinde; olay hakkında bildiklerini anlatmasının istenilmesi, konunun açıklığa kavuşturulması için sorular sorulması, alınan bilgi ve belgelerin tutanağa geçirilmesi;
9- Tanığın yapılan davete icabet etmemesi halinde; durumun tutanakla tespit edilmesi, çağrıya uymama nedeni araştırılarak bu konuda yapılacak işlem hakkında karar verilmesi, yeniden celpname gönderilmesi veya ihzar müzekkeresi düzenlenerek infazı için Cumhuriyet savcılığına yazı yazılması;
10- İşin gereğine göre, istiktaba (imza, yazı karşılaştırması) baş vurulması;
11- İşin gereğine göre bilirkişi görevlendirmesi yapılması; bilirkişinin çağrıya uyması halinde görevinin anlatılarak yemin verdirilmesi ve durumun bir tutanakla tespiti; bilirkişinin davete icabet etmemesi halinde, durumun tutanakla tespit edilerek bu konuda yapılacak işleme karar verilmesi; görevini yapan bilirkişinin raporunun alınması ve ücretinin tespitine karar verilmesi; takdir edilen bilirkişi ücretinin ödenmesi için ilgili saymanlığa yazı yazılması;
12- İşin gereğine göre zabt ve arama yapılmasına karar verilmesi halinde; mahalli sulh ceza hakimliğinden karar alınmak üzere Cumhuriyet savcılığına yazı yazılması; arama sonunda ele geçirilen ve zabt’ı gereken evrak, eşya, belge ve mektup gibi şeylerin listeye geçirilmesi, anılan şeylerin torbaya konularak mühürlenmesi ve bu durumun tutanakla tespiti; hakime teslim edilen torbanın geri istenerek suçla ilgili eşya ve belgelerin alıkonulması, diğerlerinin sahibine iadesi ve bu işlemlerle ilgili tutanakların düzenlenmesi;
13- Sanığın sözlü olarak çağrılıp ifadesinin alınması; bunun mümkün olmaması halinde yazı veya celpname yoluyla getirtilmesi;
14- İhzarname ile getirilen sanığın, sorgusu sonunda tutanak düzenlenmesi;
15- Gereğine göre sair işlemlerin yapılması.
Mehmet Nadir ARICA
314 Görüntüleme
Defterdar cümle malımın nâzırı olup,
umûr-ı alem ona müfevvazdır.
Ânın izni olmadan bir akçe ne dahil ve
ne hâric-i hazine ola.
Kanunname-i Ali Osman