Gönderen Konu: HOTMAİL CADDESİ  (Okunma sayısı 1953 defa)

Rahim TAS

  • Yeni Üye
  • *
    • Profili Görüntüle
HOTMAİL CADDESİ
« : Nisan 15, 2013, 11:40:36 ÖÖ »
HOTMAİL CADDESİ


(Zekai, 3 yaşındaki oğlunun teknolojiyle tanışmakta geç kalmaması için, ona önce atari oyunları almış, çocuğa öğretmek için atarinin başına oturmuş, eşiyle birlikte mario, lucia derken sabahlara kadar televizyona bağladıkları atari ile oyunlar oynamışlar, bu arada çocuğun arkalarında halı üzerinde uyuyakaldıgını farkedememişlerdir. 1 yılda mario oyununun 8 nci bölümüne kadar gelmiş ama o bölümü geçemediklerinden atariden zevk almamaya başlamışlardır. Bu arada halı üzerinde uyuyakalmaktan sıkılan çocuk bir yaş daha büyümüş ve atari oyununa el koymuştur. Çocuğun atariyi sökmesi Zekai'yi heyecanlandırmıstır. Arkadaşının lisede okuyan oğlu için bilgisayar aldıgını duyan Zekai hemen bir bilgisayar almış. Maksat cocuk teknoloji ile erken tanışsın, geri kalmasın. Bilgisayar eve getirilir, kurulur, yetkili servis nasıl çalıştırılacağını Zekai'ye bir güzel anlatır. Zekai anlatılanları ilgiyle ve merakla dinlemekte ve anlamadığı yerleri yetkiliye sormaktadır.)


YETKİLİ- Evet Zekai bey, bilgisayarınızı kurduk, hayırlı olsun. Şimdi nasıl çalıştırılacağını da anlatayım. Bakın bu kullanım kılavuzu. bu sürekli elinizin altında bulunsun.

ZEKAİ - (Kullanım kılavuzunun sayfalarını çevirmektedir) Bu yabancı terimler ne demek? Bunun Türkçesi yok mu?

YETKİLİ - Terimler, programaların orijinal adıdır, türkçeleştirilememiştir. her yerde aynı terimler kullanılmaktadır.

ZEKAİ - Neyse öğreniriz artık

YETKILI - Bilgisayarınızın fişini takıyorsunuz, bu düğme aç kapa düğmesi, basınca açılıyor. bu maus, yani fare.

ZEKAİ - Fare demeyelim ya, hanım fareden korkar, hem maus demek daha havalı (sırıtır)

YETKİLİ - Bununla dolasıyorsunuz, bakın ekranda ok var, nereye isterseniz iki kez sol tıklarsanız o sayfa açılır.

ZEKAİ - Bu mausun solaklar için olanı yok mu?

YETKİLİ - (şaşkın bir halde) ben bir bakarım. neyse, bu da klavye

ZEKAİ - Ne klavye?

YETKİLİ - Ku klavye

ZEKAİ - Nerden anlıyoruz bunun Ku klavye oldugunu? neresine yazıyor?

YETKİLİ - Harf tuşlarının en başında ku harfi var. bir de bunun başta F harfi olanı var, o da EF klavye.

ZEKAİ - Hangisi daha iyi

YETKİLİ - Siz hangisini iyi kullanırsanız o iyi. daktilo yazmasını biliyorsanız EF klavye kullanın, daha hızlı yazarsınız.

ZEKAİ - Oglum gel sende dınle bak, abi ne güzel anlatıyor

EŞİ - Zekai bacak kadar çocuk ne anlayacak

ZEKAİ - Öyle deme, biz bu bilgisayarı ona aldık, ben mi kullanacagım sanki?

EŞİ - Göreceğiz. Atariyi de oglana almıştın. beni de alıştırdın, parmaklarımın ağrısı hala geçmedi.

YETKİLİ - Zekai bey, bakın bu ekranda görünen internet eksplorır simgesini tıklarsanız sayfaalr acılır, internette sörf yapmış olursunuz. ben telefonu ve modemi ayarladım, bunu tıkladıgınızda otomatık olarak internete baglanacaksın.

ZEKAİ - Hım. Bak oğlum bu satürn gezegeni gibi halkalı olan internetmiş.

YETKİLİ - Bilgisayarda ne var ne yok başlat menüsünden görürsünüz. ben vinapı da yükledim.

ZEKAİ - O ne?

YETKİLİ - Müzik dinleme programı

ZEKAİ - Teyp gibi mi?

YETKİLİ - Evet, Cd yi koyuyorsunuz, vinapı açıyorsunuz. ha bu arada medya pleyiri de yükledim, bu programla da film izleyebilirsiniz.

ZEKAİ - Kolaymış ya.

YETKİLİ - Zaten kullanım kılavuzunda hersey yazılı. takıldıgınız yer olursa bizi ararsınız.

ZEKAİ - (kısık sesle yetkiliye sorar) ya şu çet mi diyorlar nedir, o nasıl oluyor? yavas söyle hanım duymasın.

YETKİLİ - Bakın bu MSN, buna adres alıp kayıt oluyorsunuz, bunlarda bir kaç sohbet programı, tıklıyorsunuz bir rumuz yazıp girebiliyorsunuz. isterseniz aysiku da kulanabilirsiniz, o da bu çiçekli olan.

ZEKAİ - Tamamdır. ben gerisini hallederim.

YETKİLİ - Güle güle kullanın (der ve gider. Zekai bilgisayarın başına oturur)

EŞİ - Zekai, yemekler soğudu,

ZEKAİ - Tamam geldim. (bilgisayarı kapatmaya calışır ve başarır. yemeğe gider ama aklı bilgisayardadır. acele ile bir kaç lokma alır ve hemen bilgisayarın başına döner, bilgisayarı açar. internete bağlanır.)
Eveeeet, kolaymış işte. şimdi bakalım bu bilgisayar nemenem birşeymiş. (internet simgesini tıklar ancak boş sayfa gelmektedir.) ya ne biçim internet bu sayfalar boş. acaba yeni aldıgımız için eksik mi verdiler. En iyisi Ramazan 'a sorayım. o nasıl olsa bu konuda tecrübelidir. hem bilgisayar aldıgımı da söylemiş olurum. (telefonu kaldırır ama internete baglı oldugundan telefon mesgul sesi verir. Zekai telefonu kurcalar, ama durum hep aynı, en sonunda telefonu fişten cekip yenıden takar, telefon mesgulden kurtulur ve arkadası Ramazanı arar)

ZEKAİ - Alo Ramazan merhaba

RAMAZAN - Merhaba Zekai

ZEKAİ - Ya biliyor musun bende çocuğa bilgisayar aldım, şimdi biraz karıstırayım, internete gireyim dedim ama sayfa boş, neden acaba?

RAMAZAN - Ya senin çocuk daha 4 yaşında, ne anlar bilgisayardan?

ZEKAİ - Ya bizde kullanırız işte

RAMAZAN - Ha şöyle söyle

ZEKAİ - Tamam ya uzatma, sorun nedir?

RAMAZAN - Modem takılı mı?

ZEKAİ - O ne ya, sen benim anladıgım dilden konussana

RAMAZAN - Telefon takılı mı?

ZEKAİ - Ya servisteki çocuk geldi ayarladı

RAMAZAN - Tamam o zaman, internet simgesini tıkla. üstte adres çubugu var

ZEKAİ - Tıkladım ama çubuk falan yok.

RAMAZAN - Üstte bir boşluk olacak, oraya ne yazıyor

ZEKAİ - Hiç bir şey yazmıyor

RAMAZAN - (Güler) yaz oraya bir adres

ZEKAİ - Ev adresini mi yazayım, iş adresini mi?

RAMAZAN - İstersen benim adresimi yaz (der ve gülmeye başlar)

ZEKAİ - cadde sokak adı neydi senin?

RAMAZAN - (Kahkahalarla) ya sen internet adresi bilmiyor musun?

ZEKAİ - Ya elimde bir kılavuz var, vaynet yazıyor, ama baska adres yok.

RAMAZAN - dabılyu dabılyu dabılyu diye başlayan adresleri duymadın mı?

ZEKAİ - Yoooo

RAMAZAN - Yaz o boşluğa, dabılyu dabılyu dabılyu nokta vaynet nokta kom

ZEKAİ - tamam yazıyorum. sayfa görüntülenemiyor yazdı Ramazan

RAMAZAN - Tabi öyle yazar

ZEKAİ - Neden

RAMAZAN - internete baglı degılsın, çünkü telefonu kullanıyorsun

ZEKAİ - Hıııııı, (güler) Tamam kapatıyorum.

RAMAZAN - dabılyu dabılyu dabılyu nokta yazdıktan sonra istedıgın herhangi bir adres yazıp nokta kom dersen, istedıgın internet sayfalarına girebilirsin. Haydı hayırlı olsun, güle güle kullan

ZEKAİ - (Telefonu kapatır ve internet simgesini tıklar, açılan sayfaya 'dabılyu dabılyu dabılyu nokta vaynet nokta kom ' yazar, ama yıne sayfa görüntülenemiyor yazısı ekrana gelir. epey ugrastıktan sonra tekrar Ramazan'ı arar) alo, Ramazan..

RAMAZAN - Efendim

ZEKAİ - Ya gene sayfa görüntülenemiyor yazıyor

RAMAZAN - Allah allah..ne yazdın söylesene

ZEKAİ - Dabılyu dabılyu dabılyu nokta vaynet nokta kom

RAMAZAN - Açılması gerek ya

ZEKAİ - Açılmadı işte

RAMAZAN - kom, com olarak yazdın değil mi?

ZEKAİ - Yooo söylediğin gibi yazdım dabılyu dabılyu dabılyu nokta vaynet nokta kom

RAMAZAN - Ya kom yazılacak, bak kodluyorum. ve ve ve nokta vaynet nokta com. tamam mı

ZEKAİ - Dabılyu ne oldu

RAMAZAN - Ya Zekai, dabılyu çift ve dir ya

ZEKAİ - Evet ya, dogru ya

RAMAZAN - üç tane ve yaz, sonra nokta işareti koy sonra vaynet yaz sonra nokta işareti sonra da com yazacaksın tamam mı?

ZEKAİ - Tamam yazıyorum. ya Ramazan gene sayfa görüntelenemiyor

RAMAZAN - Telefonun mesgul, kapat da sonra yaz (Güler)

ZEKAİ - Gülme ya. tamam kapatıyorum (telefonu kapatır ve adresi yazmaya calışır, ancak yine sayfa görüntülenemiyor, tekrar ramazanı arar) Alo Ramazan...

RAMAZAN - Gene ne oldu

ZEKAİ - Ya gene sayfa görüntülenemiyor.

RAMAZAN - Ne yazdın söylesene bana

ZEKAİ - Ya klavyede çift veyi bulamadım bende 6 tane normal v harfi yazdım.

RAMAZAN - (Kahkalarla) cok zekisin zekiayı

ZEKAİ - İki ve bir dabılyu etmiyor mu?

RAMAZAN - (bir süre gülmekten konusamaz) Allah canını alsın Zekai

ZEKAİ - Tamam ya gülme, dabılyu harfini buldum. hadi kapatıyorum. bu arada erkenden uyuma başka şeylerde sorabilirim.

RAMAZAN - Tamam uyumuyorum

ZEKAİ - (Telefonu kapatır ve adresi dogru yazar, VAYNET sayfası acılır. Zekai başarısını oglunun yanagından bir makas alarak kutlar. bir kaç linki tıkladıktan sonra üyelik gerektiren bir sayfaya ulasır.) üye olmak gerekiyormuş ha. (kendı kendıne konusur) üye adını girin, e-mail adresinizi girin. (üye adı yerine adını, e-mail adı yerine ev adresini yazar ama gecersiz mesajı alır) üfff, Ramazan'ı da cok rahatsız ettim. neyse nasıl olsa uyumuyor (telefon acar) Alo Ramazan

RAMAZAN - N e oldu?

ZEKAİ - Bir yere geldim üye adı ve adres istiyor

RAMAZAN - Üye ol sende.

ZEKAİ - Nasıl olacağım?

RAMAZAN - Bir üye adı yaz kendıne, bir de e mail adresi

ZEKAİ - e mail nedir ramazan?

RAMAZAN - Elektronık posta

ZEKAİ - Elektrikli posta mı? o nasıl oluyor ya?

RAMAZAN - Heee elektrikli posta (kahkaha atar) bilgisayardan bir kablo çekiyorsun apartman girişindeki posta kutusuna elektrikli posta oluyor

ZEKAİ - Ben şimdi nerden bulayım o kadar uzun kabloyu, her yer kapalı

RAMAZAN - (gülemktedir) yarın yaparsın

ZEKAİ - Ya baksana Ramazan, aklıma ne geldi

RAMAZAN - Ne geldi?

ZEKAİ - Apartman girişindeki posta kutusunu bilgisayarın yanına getirsem olmaz mı? kısa bir kablo vardı

RAMAZAN - Bak bunu iyi düşündün, hatta kasanın içine yerleştir. postalarını CD girişinden atar, disket çıkışından alırsın (kahkaha krizine girmiştir)

ZEKAİ - Bak ben bu işi nasıl cabucak kavradım degıl mi?

RAMAZAN - Helal olsun valla sana. bunu bil getis bile düşünemeimiştir

ZEKAİ - Bilge Tis kim ya

RAMAZAN - (kahkaha krizi devam etmektedir) Zekai, öldürdün beni, valla altıma işedim gülmekten. olum sen manyak mısın?

ZEKAİ - Ne oldu ya

RAMAZAN - Olan olum, elektrikli değil elektronık posta, e mail, e mail..

ZEKAİ - Ya ha elektrikli ha elektronık aynı şey degıl mi

RAMAZAN - Tamam tamam aynı şey

ZEKAİ - Sen şimdi bana bunu adam gibi anlat. ama gülerek anlatma ya, anlayamıyorum

RAMAZAN - (Kahkaha krizi sürmektedir) ya olum sana bilgisayarı aldıgın firma internete hangi servis sağlayıcısından baglanacagını söylemedi mi, e mail vermedi mi?

ZEKAİ - Ya ne bileyim, kutunun içinde ne var ne yok hepsını cıkardık. boşta bir parça kalmadı. televızyon ekranı gıbı bır ekran var, klavye var, maus var, bir de altta düğmesi olan kasa var. e maili koymamıslar herhalde

RAMAZAN - (Kahkahalarla) zekiayııııııı. yeter allah aşkına

ZEKAİ – Gülme Ramazan, sen ananın karnında mı öğrendin?

RAMAZAN – Ya Zekai, çok bilmiş yorumların öldürdü beni (gülmeye devam eder)

(aradan bir ay geçer, zekai internette sörf yapmayı iyice sökmüştür. Akşam saatlerinde bilgi kültür ve eğlence sitelerinde dolaşan zekai, eşi ve çocuğu uyuttuktan sonra kırmızı noktalı sitelerde fink atmaya başlamıştır. Ancak ne var ki, girdiği sitelerde ardı ardına açılan sayfalar zekai’yi, bu durumdan kurtulmak için her gece birkaç kez telefonla araması da ramazan’ı canından bezdirmiştir. Zekainin aramalarından gına getiren ramazan, önce telesekretere” altı aylığına avustralyaya gidiyorum” notunu bırakmış, daha sonra telefonu fişten çekmek zorunda kalmıstır. Bunun üzerine zekai, bilgisayarın piri olan bir başka şehirdeki arkadaşı İsmail’i aramaya başlamıştır. İsmail her defasında zekainin sorunlarını gidermiştir. Ve bir gün İsmailin telefonu yine çalar)

İSMAİL – Kim ulan bu saatte….Alo

ZEKAİ – Alo İsmail, merhaba, ben Zekai

İSMAİL – Merhaba Zekai, hayrola ne oldu gecenin bu saatinde

ZEKAİ – Uyuyor muydun?

İSMAİL – Evet ya.

ZEKAİ – Ya kusura bakma, bilgisayarın ekranı dondu, ne yapacagımı bilemedim. Hem de en heyecanlı bir yerde.

İSMAİL – Gene nerelere girdin?

ZEKAİ – Ya anla işte.. sırf meraktan, başka bir amacım yoktu

İSMAİL – Ben de yedim. Sen şimdi bilgisayarı resetle

ZEKAİ – Nasıl yani

İSMAİL – Üfff. Çek fişini yeniden tak.

ZEKAİ – Tamam

İSMAİL – Düzeldi mi

ZEKAİ – Maus oynuyor tamam. Sağol İsmail. Ya kusura bakma seni de sık sık rahatsız ediyorum, e artık idare et

İSMAİL – Tamam, tamam önemli değil

ZEKAİ – Ha bak İsmail, adresini versene bana, sana bir şey gönderecegim.

İSMAİL – ismailsur et Hotmail nokta com

ZEKAİ – İsmail, Hotmail, adına da nasıl uymuş. Hadi iyi geceler

İSMAİL – İyi geceler

(ertesi gün İsmail Zekai’yi arar)

İSMAİL – Alo Zekai, hani bana bir şey gönderecektin,

ZEKAİ – Gönderdim

İSMAİL – Gelmemiş, adresi doğru yazdın mı?

ZEKAİ – evet doğru yazdım, arkadaşımızın adını yanlış mı yazacağım?

İSMAİL – Gelmesi gerek

ZEKAİ – APS ye vermedim ya, normal posta gönderdim, o yüzden gelmesi gecikebilir.

İSMAİL – Nasıl ya, ne Aps si, ne postası

ZEKAİ – Normal posta işte

İSMAİL – Ya sen dalga mı geçiyorsun?

ZEKAİ – Ne dalgası yNasıl ya, ne Aps si, ne postası

ZEKAİ – Normal posta işte

İSMAİL – Ya sen dalga mı geçiyorsun?

ZEKAİ – Ne dalgası ya. Zarfı bu sabah postaya verdim

İSMAİL – Zarf mı

ZEKAİ – Evet Zarf

İSMAİL – (Gülmekten konusamamaktadır) ne yazdın zarfın üstüne

ZEKAİ – İsmail Suret Hotmail com Düzce

İSMAİL – (Gülmeleri kahkahaya dönüşmüştür)

ZEKAİ – Ne gülüyorsun ya, yoksa yanlış mı yaptım?

İSMAİL – (Kahkaha krizi sürmektedir) Zekai, sen ciddi misin? Zarfın üstüne aynen öyle mi yazdın?

ZEKAİ – Evet ya.. ya gülmeden konussana anlayamıyorum ne dedıgını

İSMAİL – Bir şey diyecek hal mi bıraktın ki bende, manyak zekaiiiiii


(üç gün sonra Zekai ismail’i arar)

ZEKAİ – Alo İsmail, sana gönderdiğim zarf geri geldi

İSMAİL – (Gülerek) neden?

ZEKAİ – Postacı üstüne bir şey yazmış

İSMAİL – Ne yazmış okusana

ZEKAİ – İlimizde Hotmail caddesi bulunmadıgından, zarfın göndericiye iadesi

İSMAİL – (aniden kahkaha atar) Ciddi olamazsın

ZEKAİ – Ne biçim adres vermişsin, bir adresi bile dogru veremiyorsun.

İSMAİL – (Kahkahalarla) ilimizde Hotmail caddesi bulunmadıgından ha, zekai sen alemsin, postacı senden alem. Hey allahım,

ZEKAİ – olmayan caddenin adını yazan sensin, bir de bize gülüyorsun.

İSMAİL – Zekai, öldüm ya gülmekten. Allah da seni güldürsün. Ama gülünç etmeden (gülme krizi devam eden İsmail yere yıgılır ve telefon elinden düşer)

(iade edilen zarfla gelen diğer zarfı açan Zekai, aniden bagırır)

ZEKAİ – Anaaaaaaaaa

EŞİ – (Zekainin çığlığını duyup telaşla yanına gelir) ne oldu zekai?

ZEKAİ – (Elindeki telefon faturasına bakarak) battık, battık

EŞİ – (Telefon faturasını zekainin elinden kapar) zekai bu neeeeeee?

ZEKAİ – (başını öne eğerek) başını öne eğerek) ya herhalde te, te telefonumuza girmişler

EŞİ – Sen bu kadar maaş alıyor musun? Tayland, Malezya, buralar nere Zekai,

ZEKAİ – Bana öyle suçluymusum gibi bakma, sorarım telekoma, araştırırım. Kesin telefonumuza girmişler.

EŞİ – Ya, ya telefonumuza girmişler. Enternetin batsın zekai..çocuga bilgisayar almışmış.

ZEKAİ – Ya dur, daha ilk taksidini bile ödemedik.

EŞİ - Al sana bilgisayar (monitörü tuttugu gibi pencereden aşağı atar)

ZEKAİ – (bir eline mausu, diger eline telefon faturasını alır, bir mausa, bir telefon faturasına bakar ve mausu yere atıp tekmeler) insanın başına ne gelirse meraktan gelirmiş.


SON
 
Rahim TAŞ