Son İletiler

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 10
21
Şiirler / Seni Özlemeye Gidiyorum
« Son İleti Gönderen: Rahim TAS Nisan 15, 2013, 11:33:48 ÖÖ »
Seni Özlemeye Gidiyorum

bir güneş yanaşıyor ufuklarıma
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
ışıl ışıl
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
henüz hareket etmiş olan
gecenin arkasına asılıp
seni özlemeye gidiyorum....

bir bulut yanaşıyor gözlerime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
damla damla
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
hüzün gemilerine binip
senı özlemeye gidiyorum....

bir rüzgar yanaşıyor yüreğime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
efil efil
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
içimdeki fırtınaya tutunup
seni özlemeye gidiyorum....

bir gece yanaşıyor düşlerime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
renk renk
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
kabusların içine karışıp
seni özlemeye gidiyorum....

geldiğinde yoksam eğer
inmiyorsam ellerine yanaşan dokunuşlardan
bil ki
seni özlemeye gitmişim....

ne zaman dönerim bilmem............

3 Nisan 2005

Rahim TAŞ
22
Şiirler / Amele
« Son İleti Gönderen: Rahim TAS Nisan 15, 2013, 11:30:27 ÖÖ »
Amele

Gün doğmadan doğuyorsun ufuktan
Sokaklarda ışıyorsun Amele
Bilmem derdin nedir telaşın niye
Neden öyle koşuyorsun Amele

Omuzunda kazma ile küreğin
Ellerinde dünden kalma böreğin
Kamyon gelir kenarına direğin
Binemeyip düşüyorsun Amele

Aldırmadan üstündeki çullara
Merhamet edersin bütün kullara
Yarın yine kazılacak yollara
Sen hala taş döşüyorsun Amele

Yemeğin peynirdir ekmek arası
Elinde filtresiz türk sigarası
Tenin yanık belli güneş karası
Terleyerek pişiyorsun Amele

Ne olacak çocukların okulu
Damı akar odalar küf kokulu
Pencereler camsız naylon takılı
Düşündükçe üşüyorsun Amele

Meziyet sayarsın çile çekmeyi
Kazancına alın teri dökmeyi
Aldığında zeytin ile ekmeği
Kabarıyor şişiyorsun Amele

Çoluk çocuk gayretini beğenmez
Küçük hepsi ellerinden iş gelmez
Suratlar hep asık hiç biri gülmez
Kızıp karı boşuyorsun Amele

İsyan edip çekilirsin köşeye
Halsizlikten gidemezsin döşeğe
Benzetirsin kendini hep eşeğe
Yıllardır yük taşıyorsun Amele

Çalışırsın başkası yer nimeti
Alışkınsın sana düşer külfeti
Zam istersin az bulursun ücreti
Derler haddi aşıyorsun Amele

Emeğin çok gündeliğin az gelir
Ümidin çok sistem bir gün düzelir
Devlet deniz malı talan edilir
Bu düzene şaşıyorsun Amele


Yanmıyor ocağın ateşi koru
Boş tencere tamamlıyor dekoru
Vitaminsiz dimdik durma rekoru
Kıra kıra yaşıyorsun Amele


6.8.2003
 
Rahim TAŞ
23
Şiirler / NEYE YARAR
« Son İleti Gönderen: Rahim TAS Nisan 15, 2013, 11:29:20 ÖÖ »
NEYE YARAR


Karaymış maviymiş kahverengiymiş
Bakış olmayınca göz neye yarar
Isıtan pişiren yakıp kavuran
Ateş olmayınca köz neye yarar

Hasretim var yare ona susadım
Onu görmeyince kaçıyor tadım
Ayaklar dolaşsa hep adım adım
Yare gitmeyince iz neye yarar

Herkes yobaz değil olsa medeni
Yok edilse kalpte kinin nedeni
Kollar açılıp da sarsa bedeni
Zeybek olmayınca diz neye yarar

Delik olur cebi yırtık cepkenin
Mazlumdur insanı fakir ülkenin
Direğine çeksen pupa yelkenin
Rüzgar olmayınca bez neye yarar

İnsan var yalanı kendi uydurur
Elinden iş gelmez emir buyurur
Boş sözleri sanma karın doyurur
Yemek olmayınca tuz neye yarar

Artık bahar geldi geçirdik kışı
Çiçektir kırların süsü nakışı
İçi çiçek koklar, koparır dışı
İki yüzlü ise poz neye yarar

Altından ne çıkar kaldırsan taşı
Bir umut yeşertir yürek yoldaşı
Kalpler hızla çarpar ağırır başı
Ateş çıkmayınca buz neye yarar

Kurur tüm ağaçlar yapraklar sarı
Bağırlarda eser sabah rüzgarı
Özlemle beklersin gül yüzlü yarı
Hüzün olmayınca güz neye yarar

Ham olur sevmesi taze yüreğin
Fırtına görmeden eğmez direğin
Aşmadan bilinmez zoru tümseğin
Dumana katmazsan toz neye yarar

Bir pay çıkarmaktır amaç kıssadan
Bunu yapar ancak kalpten hisseden
Alıp saklıyorsa eğer ustadan
Eylem olmayınca feyz neye yarar

Rahim TAŞ
24
Şiirler / SEÇİM
« Son İleti Gönderen: Rahim TAS Nisan 15, 2013, 11:28:25 ÖÖ »
SEÇİM

(Amacımız şiire siyaset bulaştırmak değil, siyasete şiir bulaştırmaktır. Belki siyasetimiz de şiir gibi olur.)


Geride bıraktık yerel seçimi
Seçmen oylarını böldü yürüdü
Herkes düşünecek yine geçimi
Haşerat mutfakta öldü yürüdü

Sivasta sandığa yansıdı vefa
Urfada cekete ettiler cefa
Kimisi seçildi dördüncü defa
Kimi makamında kaldı yürüdü

Kaleyi düşürün dedi iktidar
Düşmezse ederiz bu ülkeyi dar
Çekildi kınından parlak kılıçlar
Kimi kadir kıymet bildi yürüdü

Kimi düzenini çok iyi kurmuş
Kimi sahillerde kıyıya vurmuş
Aydın Muğla İzmir ne de gavurmuş
Altıok denize daldı yürüdü

Yurdun ortasının çoğu aklandı
Kuzeyde bir kaç il farklı oklandı
Ceryanlar kesildi oylar saklandı
Okuldan sandığı çaldı yürüdü

Kimisi topladı tası tarağı
Ustanın yerine geldi çırağı
Adana bekliyor yine durağı
Partiden partiye geldi yürüdü

Seçim bitti ama bitmedi sayım
Hile karışmıştır bu değil payım
Varıp hakimlere haber salayım
Çöplükler pusula doldu yürüdü

Kazanamayanlar çıkardı olay
Tek oy alanlarla edildi alay
Hesabı tutturmak değilmiş kolay
Kagıtlara rakam doldu yürüdü

Farklı renk boyandı ülkenin ucu
Sandıkta bozuldu seçim orucu
Güney iktidara attı papucu
Bir teki çatıda kaldı yürüdü

Rahim TAŞ
25
Şiirler / Sahte
« Son İleti Gönderen: Rahim TAS Nisan 15, 2013, 11:27:27 ÖÖ »
Sahte

Sahtelik başını almış gidiyor
Artık insanlığın dokusu sahte
İnsan sağlığını tehdit ediyor
Saysan on gıdadan dokuzu sahte

Bazısı depoda kalmış çürümüş
Bazısı kabında kokmuş erimiş
İşportaya düşmüş altınla gümüş
Gerdanı süsleyen takısı sahte

Bu hale kıyıdan gülüyor yaban
Sonuç vermez balı anlama çaban
Çiğne diye verir yol bilmez çoban
Reçinesiz çamın sakızı sahte

Hoşa gitmese de bu yeni stil
Ateşlenmiş bir kez ucundan fitil
Şişede alkolün adıymış metil
Şarabı votkası rakısı sahte

Dile geldi tek tek şimdi her harfim
Böyle miydi benim adetim örfüm
Gülsuyuna esans, oldu mu parfüm
Terine karışan kokusu sahte

Şöyle yaklaşıp ta bir an yanına
Sorsan dokunmaz mı bunlar kanına
Kınından çıkarıp soksan karnına
Yamulup girmeyen çakısı sahte

Düzenbazlıklarda yükseldi çıta
Yüklemiş yükünü kanatlı ata
Alıntı sözlere çalıntı nota
Figürü ezgisi şarkısı sahte

Yetkisi olanlar hala uyuyor
Arsızlar hırsızlar halkı soyuyor
Kalpazan parayı renk renk boyuyor
Mucidin cahili zekisi sahte

Hiç tesadüf değil hepsi planlı
Sevgi barış desen yalan dolanlı
Ücradan hücreye her şey klonlu
Sihirbazın hokus pokusu sahte

Çıkarcılık tamah dinlemez ferman
İnsanı sevmektir her derde derman
Kimi bayrak yakar kimi de orman
Her dört vatandaşın ikisi sahte

Önce ben diyorlar, sonra yine ben
Bana ne ağlayıp acı çekenden
Gasp edilir haklar, halkın elinden
İnsan haklarına saygısı sahte

26 Mart 2005-

Rahim TAŞ
26
Şiirler / Şiir Şiir Türkiye'm
« Son İleti Gönderen: Rahim TAS Nisan 15, 2013, 11:26:47 ÖÖ »
Şiir Şiir Türkiye'm

Ankara’dır yurdun çarpan yüreği
İstanbul’dur memleketin direği
Zonguldak’ta sallar işçi küreği
Petrol veren Batman'ın var Türkiyem

Aksaray ıhlara görmeyen pişman
İzmir’de denize döküldü düşman
Tarih kokar Bayburt, Kilis, Karaman
Kars’ta cesur insanın var Türkiyem

Manisa’da mesir dillerde gezer
Bingöl, Siirt, Şırnak birbirne benzer
Çay Rize’den gelir balıysa anzer
Yalova’da dermanın var Türkiyem

Ağrı’nın arkası bir yüce dağdır
Eteği ovadır üstünde Iğdır
Çayda çıra, gakkoş, bu Elazığ’dır
Ardahan’da harmanın var Türkiyem

Büyük olur Diyarbakır karpuzu
Giresun fındığı, Mersin’in muzu
Bitlis tütün Niğde roma havuzu
Tekirdağ’da hoş tadın var Türkiyem

Silah üretilir Kırıkkale’de
Konukseverdir halk Gümüşhane’de
Düşmana dur denmiş Çanakkale’de
Efe dolu Aydın’ın var Türkiyem

Nemrut heykel dolu Adıyaman’da
İki renktir gözü kedinin Van’da
Komut yeri Kocatepe Afyon’da
Samsun’da ilk adımın var Türkiyem

Nevşehir’de baca yapan perinin
Erciyestir simgesi Kayseri’nin
Kırklareli, Kastamonu, Artvinin
Sahilinde Bartın’ın var Türkiyem

Yozgat, Kırşehir’de türkü söylenir
Burdur’da folklor var millet eğlenir
Konya’da herkese huzur paylanır
Sivas’ında ozanın var Türkiyem

Dondurması ünlü Kahramanmaraş
Bolu’da buluyor lezzetini aş
Erzurum’da dadaş, ekmeği lavaş
Adana’da kebabın var Türkiyem

Dereleri ters akarmış Ordu’nun
Her milletten insanı var Mardin’in
İbadet yeridir Hatay her dinin
Amasya’da ferhatın var Türkiyem

Isparta’da güllerin var kırmızı
Denizli’nin başka öter horozu
Hakkari’nin kışı, Muğla’nın yazı
Antalya’ya hayranın var Türkiyem

Sanayide Kocaeli, Sakarya
Karadeniz Sinop önünde derya
Eskişehir lüle, çini Kütahya
Çorum’da hattuşaşın var Türkiyem

Bilecik’te seramiğin toprağı
Şanlıurfa peygamberler otağı
Çankırı da Ilgaz, karlar yatağı
Tunceli’de dumanın var Türkiyem

Destandır dillere Uşak kilimi
Tokat’ta medrese verir ilimi
Gaziantep’te baklava dilimi
Balıkesir ayranın var Türkiyem

Karabük’te demir çelik işlenir
Trabzon’da hamsi yemek düşlenir
Malatya Kaysısı, Erzincan peynir
Muş’ta şanlı bir anın var Türkiyem

Osmaniye’dedir Karacaoğlan
Edirne’de pehlivan olup yağlan
Huzur bulur yeşil Bursa’da olan
Düzce’mizde ormanın var Türkiyem

Nasrettin, Pir sultan, Yunus, Mevlana
Sevgiden, dogrudan hep haktan yana
Vatanı kurtarıp çıktı cihana
Bir Mustafa Kemal’in var Türkiyem

Avrasyanın gerdanında takısın
Ay yıldızla barışta yüz akısın
İsterim ki cümle alem okusun
Şimdi bir de destanın var Türkiyem

9 Aralık 2004


Rahim TAŞ
27
Şiirler / GELMESİN
« Son İleti Gönderen: Rahim TAS Nisan 15, 2013, 11:25:27 ÖÖ »
GELMESİN

Dikmişim gözümü ben en yükseğe
Terfi gelsin ama nakil gelmesin
Dileğim bir daha çarpmam tümseğe
Kaya gelsin ama çakıl gelmesin

Gün oldu daraldım oldum asabi
Ne ergen olmuşum ne genç ne sabi
Destek istiyorum alın hesabı
Para gelsin ama akıl gelmesin

Yaralarım azdı kanıyor yine
Vurdukça morardı dayanmaz sine
Çabuk gitmeyeyim pisi pisine
Hekim gelsin ama o kıl gelmesin

Ne torpilim var ne de referans
Piyango bekledim yok ki bende şans
Eğilip bükülmem nerde kaldı dans
Kural gelsin ama şekil gelmesin

İşte tuvalim bu fırça ve palet
Resme gerekir mi başka bir alet
Eşitlik isterim hak ve adalet
Çoğul gelsin ama tekil gelmesin

Düze çıkar isem yaparım şölen
Doysunlar kalmasın açlıktan ölen
Çevreme toplansın yüzleri gülen
Millet gelsin ama vekil gelmesin

04 Ocak 2013
Rahim TAŞ
28
Makaleler / Ynt: Vergi ve Ülke
« Son İleti Gönderen: Alpay EKİCİ Nisan 12, 2013, 03:59:22 ÖS »


    TEBRİKLER
29
Makaleler / Vergi ve Ülke
« Son İleti Gönderen: bpapuccu Nisan 12, 2013, 03:51:59 ÖS »
ÜLKE VE VERGİ
 
 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Her kurum ancak güçlü bir Maliye ile yaşar” diyerek Maliyenin önemini çok anlamlı bir şekilde açıklamıştır.
 Ülkeler egemenliklerini anayasalarında var olan kurumlarıyla sağlarlar. Egemenliği sağlayan bu kurumlar görevlerini yerine getirebilmek için harcama yapar ve devlet bu harcamayı bütçesinden karşılamak zorundadır. Devletin bu harcamayı yapabilmesi ise Maliyesinin gücü nispetindedir.
 Yunanlıların birinci ve ikinci İnönü muharebelerinden yenilgiyle çıkıp geri çekilmesi sonucu geniş çaplı bir saldırıya kalkışacakları anlaşılmıştı. Bu nedenle ordunun bir an önce güçlendirilmesi, sayısı her gün artan savaşçıların yedirilmesi, giydirilmesi, savaş araç ve gereçleriyle donatılması için yeni gelir kaynakları bulunması gerekiyordu.
 O günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan görüşmeler sırasında ordunun ve askerin durumu şu şekilde ele alınmıştır: ".... Askerin çarığı yoktur.....çorapla kundura ister...bir kısmı çıplak ayaklı...açıkta...kaputu yoktur....su yoktur.... mataraları ek(****).....beşte birinin süngüsü yoktur....kılıcı yoktur....elbise % 80'inde yoktur....iç çamaşırı da yoktur."
 O dönemde ordunun ve askerin durumu oldukça kötüdür. Orduda hem sayı, hem silah, hem de araç-gereç eksikliği vardır. Bu koşullar altında ordunun savaşma yeteneğini kaybetmesinden korkulmuştur.
 Sizler ilk önce Ülkenin kurtuluşu için toplanmış Millet Meclisini ve Kurtuluş savaşını yapacak olan orduyu yaşattınız. Emperyalizme karşı ulusal bağımsızlık savaşının tarihteki ilk örneği olan Kurtuluş savaşının büyük bir zaferle sonuçlanması siz değerli mükelleflerin katkısı sonucu olmuştur. Kurtuluş savaşına can vergisi, kan vergisi, ter vergisi ve mal vergisi ödeyerek fakir Anadolu’nun yeterli ölçüde donatılmış kesin zaferi sağlayacak 590 bin kişilik orduyu nasıl yarattığı tarihte şanlı yerini almıştır.
  23’üncüsünü kutladığımız vergi haftası Cumhuriyetimizin 89. Yılında gerçekleşmektedir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan günümüze kadar geçen 89 yılda ülkemizde, depremler, sel felaketleri, yangınlar, salgın hastalıklar vb gibi olaylar yaşandı. Bu süre içinde 2. Dünya savaşı oldu ve ülkemiz savaşa katılmamasına rağmen savaş ekonomisi ülkede yoğun şekilde uygulandı. Kıbrıs savaşı oldu. Ülkemize çok ağır ambargolar uygulandı. Çeşitli siyasi gelişmeler oldu, tek partili sistem, çok partili sistem, demokrasi kesildi, yeniden demokrasiye dönüldü. 89 yıllık ülke yönetiminde bazen liberal, bazen devletçi, bazen ithal ikameci, bazen rekabete dayalı ekonomik modeller uygulandı. Birçok ekonomik kriz yaşandı. Her ne yaşandıysa yaşandı ama bir şey değişmedi. Bu da ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasıydı.
 Kurtuluş savaşı kazanıldıktan sonra yeni kurulan  Cumhuriyette durum şu şekilde idi.
Nüfusun % 80’i kırsal bölgede yaşıyor. Bunun önemli bir bölümü yerleşik değil göçebe. 40 bin köyün 37 bininde ne okul var, ne posta ne de dükkan. 40 bin köyde yaklaşık 11 milyon insan yaşıyor. Bu insanların ancak % 2’si okur-yazar. 35.000 köyde okul yok. 1922 istatistiklerine göre 1950 köyde sığır vebası var.
Düşmanların tümüyle yaktığı köy sayısı 830. Yanan bina sayısı 114.408. Ülkeyi neredeyse yeniden kurmak gerekiyor.
Dört mevsim kullanılabilir karayolu yok denecek kadar az. Kışın batağa dönüştüğü için geçilmesi çok zor.
4.000 km kadar demiryolu var Anadolu’da.  Üstelik yetersiz bir demiryolu ağı. Vatanın bütünlüğünü sağlamak için ülkenin kuzeyini güneyine, batısını doğusuna bağlamak lazım.
 Denizciliğimiz acınacak durumda. Donanma, II. Abdülhamit döneminde Haliç’te çürütülmüş.
 Köylü topraksız. Sabanı ve öküzü bile yok. Doğu’da, Cumhuriyetle de insanlıkla da bağdaşmayan aşiret, bey, ağa, şeyh düzeni var.
Çok az tarım mühendisi var.
Tüm Türkiye’de sadece 337 doktor var. 150 kadar ilçede doktor yok. Doktor başına 30.000 kişi düşüyor. Sağlık memuru sayısı 434. Pek az şehirde eczane var. Türkiye’deki toplam eczacı sayısı 60.
Salgın hastalıklar insanımızı kırıyor. Üç milyon insanımız trahomlu. Sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın halinde. Bit ciddi sorun. Nüfusumuzun yarısı hasta denebilir. Bebek ölüm oranı % 60’ı geçiyor. Ebe sayısı çok az. 40 bin köye karşılık diplomalı ebe sayımız 136.
Telefon, motor ve makine yok denecek kadar az. Teknolojiden yoksun bir ülkeyiz. Radyo ve sinema yok…
Ekonomik hayatımız da içler acısı bir halde. Kapitülasyonlar belimizi bükmüş, tarım ilkel yöntemlerle yapıldığı için ve topraklar bilinçsiz kullanıldığı için üretim çok az.
Bütün sanayi ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Şeker, un ve hatta kiremiti bile ithal etmek durumundayız. Avrupa’nın her çeşit malı için açık pazar halindeyiz.
Toplam sanayi kuruluşumuz 282. Ağırlığı gıda, dokuma ve deri sanayi oluşturuyor. Bu kuruluşlardaki sermaye ve emeğin sadece % 15’i Türklerin. Geri kalanlar yabancı ve azınlıkların.
Osmanlı’dan kalan sadece dört fabrika var: Hereke İpek Dokuma, Feshane Yün İplik, Bakırköy Bez ve Beykoz Deri fabrikaları.
Sanayi gelişmemiş, iktisatçımız da çok az. Çoğu bilip okuduğu kavramların dışına çıkamıyor. Mühendisimiz olmadığı gibi ara elemanımız da yok.
Elektrik yalnız İstanbul ve İzmir’in bazı semtlerinde var.
Zorunlu okuma yaşındaki çocukların ancak dörtte birini okutabiliyoruz. Halkın eğitimi ise hiç çözülmemiş bir sorun olarak duruyor. Erkeklerin % 7’si, kadınların %04’ü okuma yazma biliyor.
Tüm ülkede 337.618 ilkokul öğrencisi var. Bu zorunlu öğrenim görmesi gereken çocuğun sadece dörtte biri. Ülkede toplam 4.770 ilkokul bulunuyor. Tüm ülkede sadece 153 ortaokul ve lise var. Ortaokullarda sadece 543, liselerde 230 kız öğrenci okuyor. Öğretmenlerin üçte biri öğretmenlik eğitimi görmemiş.
Ülkede sadece bir üniversite var. O da yüksek Medrese düzeyinde eğitim veriyor. Çağın gelişmelerine kapalı. Akıl ve bilim çoktandır unutulmuş.
Kitap yok, kütüphane yok, müze yok, tiyatro yok, sinema yok, radyo yok; halkı aydınlatacak, bilinçlendirecek, eğitecek kurumlar yok.
 Bu gün 89’uncu  yılını kutladığımız Cumhuriyet Türkiye’sinde;
-          Çoğu modern yapıda 52 havaalanı;
-          Her ilimizde en az bir tane olmak koşuluyla 104’ü devlete ait 166 üniversite ve bu üniversitelerde okuyan 3 milyon 529 bin öğrenci; Ülkemizde 10.250 adet lise ve dengi okul, bu okullarda toplam 3 milyon 639 bin öğrenci, yine 33769 ilk öğretim okulunda toplam 10 milyon 526 bin öğrenci öğrenim görmektedir.
-           Yine Ülkemizde 836 adet hastane ve bu hastanelerde görev yapan hekim sayısı 77 bindir. Tüm sağlık çalışanlarının sayısı ise 658 binden fazladır. Bu gün neredeyse bütün ilçelerimize kadar yayılmış olan özel hastaneler bu sayıya dahil değildir.
-          Modern bir polis teşkilatı;
-          720 bin kişilik barış için çağın savaş teknolojisinin en üst düzeyde silahları ile donatılmış ordumuz;
-          Yurt sathına yayılmış 10.984 km demiryolu;
-          385.000 km karayolu;
-          49 liman;
-          Çeşitli dallarda çok sayıda doktor, mühendis, hukuk adamı, iktisatçı, eğitimci, yazar, gazeteci vb. yetişkin eleman bulunmaktadır.
Cumhuriyetten bu güne yaşanan gelişmelerin tamamını bu yazıya sığdırmak elbette imkansız. Biz sadece birkaç örnekle yetindik.
Genç Cumhuriyet bütün bunları nasıl başardı?
Siz değerli mükelleflerin yıllarca alın teri ile kazandığı ve devletine ödediği vergiler sayesinde,
İstiklal marşımız “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” diye başlar. Evet sizler verginizi ödeyerek bu ülkenin kurumlarını yaşattıkça bu şafaklarda al sancağımız sönmeyecektir.
Bu vesile ile verginin tarafları olan herkesin özelliklede mükelleflerin vergi haftasını kutlar bundan sonraki ticari hayatlarında başarılar dilerim.
                                                                   
                                             Bülent PAPUCCU
                                                                                                                              Ordu Defterdar Yardımcısı
30
Spor / Yakta Gel:)
« Son İleti Gönderen: Alpay EKİCİ Nisan 11, 2013, 11:31:18 ÖÖ »
   UEFA Avrupa Ligi çeyrek finalin rövanşında Roma Olimpiyat Stadında  Lazio ile seyircisiz sahada 22.05 te  karşılaşacak olan FENERBAHÇE'ye başarılar diliyoruz..İnşallah  2.0 ın avantajını korur ve 4 takım arasına ismini yazdırır.
   
 Fenerbahçe : volkan,gökhan,yabo,egemen ziegler,m.topal,meireles,cristian,kuyt,caner,webo
      Lazio       :marchetti,radu,cana,biava,gonzales,lulic,hernanes,ledesma,ederson,kozak,candreva   
Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 10